"Dünyayı kurtardığım falan yok. Sadece goblinleri gebertiyorum." Ön saflardaki bir loncada yalnızca goblinleri avlayarak Gümüş-Seviyeye ulaşan Goblin Avcısı, adından da anlaşılacağı gibi, yalnızca goblin avlamakla ilgilenir. Diğer maceracılar büyük ödüller vadeden zindanları ve efsanevi canavarları hedef alırken, o sadece bu küçük ama ölümcül yaratıkları avlamaktadır. Çünkü goblinler basit görünseler de, köyleri yağmalayan, insanları katleden ve kadınları kaçıran acımasız yaratıklardır. Bir gün, ilk görevinde olan genç bir Rahibe ve ekibi goblinler tarafından pusuya düşürülür. Ekip vahşice katledilirken, Rahibe de kaçınılmaz bir sona yaklaşmaktadır. Ancak tam o sırada, zırhıyla kaplı bir savaşçı belirir: Goblin Avcısı. Onları kurtardıktan sonra, Rahibe ona minnettarlık duyar ve onunla birlikte çalışmaya karar verir. Goblin Avcısı, goblin öldürme konusundaki acımasız ve stratejik yöntemleriyle tanınır. Zehir, tuzaklar, tuğla çökertme taktikleri ve her türlü savaş stratejisini kullanarak goblinlere karşı amansız bir mücadele yürütür. Zamanla, Rahibe’nin yanı sıra Elf Okçu, Cüce Şaman ve Kertenkele Keşiş de ekibe katılır. Bu yeni müttefikleriyle birlikte, Goblin Avcısı goblinleri ortadan kaldırma konusundaki kararlılığını sürdürecektir. Ancak goblinler sandığından daha organize olabilir mi? Goblin Avcısı’nın bu karanlık ve acımasız yolculuğu onu nasıl bir sona götürecek?